Sevgi ÜRETMEK
!..
Insanoglu belki de
varolusundan beri kendini evrenin efendisi, dünyayi da tek gerçeklik diye
belledi.. Oysa bu yerküre dedigimiz gezegendeki üçüncü boyutun geregi,
görme dedigi eylemin GÖZ denen mercegine tutsaktir insan..
Üçüncü boyut, bu merceklerden süzülen görüntülerle dualiteyi, yani ikilemi
yasiyor..
Farkliliklarla dolu
sonsuz sayida parçalarla tanimliyoruz yasami.
Baligin su ortamindan baska bir dünya tanimadigi gibi, iki boyutlu kagit
düzleminde yasayan canlinin üçüncü boyutu algilayamadigi gibi, insanogluna
da bu merceklerden bakis, tek gerçeklik gibi görünüyor..
Oysa bir de, sözgelimi elektron mikroskobunun mercekleri ile izleyelim
dünyayi: Orada artik sen, ben, masa, tabure vesaire yok !.. Her sey birbirinin
uzantisi, bir titresimler denizi..
Bu anlayisla baktigimda GERÇEK NE ? diyorum !..
Ben bir sanatçiyim.
Bugüne dek sanati sadece yapitlarimda uygulamadim. Hayati bütünü ile sanat
olarak yasamaya özen gösterdim.
VE SONRA uzun yillar Mevlana’yi arastirdim. Tasavvufun derinliklerine
indikçe, uzakdogu felsefesinde buldum kendimi. Ve sonunda tüm bilginin
özününün BIR oldugunu gördüm. “Ilim bir nokta idi, cahil onu çogaltti”
deyisinin gerçekligini yasadim bir anlamda..
Ve bu “benim” anlayisim oldu !.. Bütünün hayrini düsünmek ve yasamimda
bu ilkeye öncelik vermek, yasam tarzim oldu..
Bütününün hayrini
düsünmek demenin, KOSULSUZ SEVGIYI hayatin içine çekmekle ayni oldugunu
gördüm. Ve de evrende sevginin tek gerçeklik oldugunu !..
Bunun yolunun da içe dönmekten geçtigini anladim. Zihni durultmak ve sessizlige,
dinginlige dogru yol almak... NASIL ?
Iste burada meditasyona, tefekküre gereksinim duyuyoruz. Bizim yaptigimiz
bu... Dinginlige, öze ulasma çabalari.. Bu teknigi denerken yan ürünler
çikiyor ortaya.. Sifa gibi, içe dogus gibi, duru görü gibi !.. Aslinda,
yine üçüncü boyut anlayisi ile parçalara bölüverdik. Oysa bu saydiklarimin
hepsi bir bütün !..
Dinginlik dedigimiz,
ALFA dalgalarina ulasma teknigidir meditasyon.
O ulastigimiz yer, bizim daha yüksek frekansla titresen bir veçhemizdir.
Orada biz, mükemmeliz. Daha düsük frekans olan fizik bedenimize, ALFA
dalgalarindan sifa getirebiliriz.
Bu, ulastigimizi kabul ettigimiz yer, ki “O DA BIZIZ !” ve her meditasyonda,
“O” ince titresimli yere, zihinsel olarak gide gele, “SIFA” yi da olusturabiliriz.
Hem kendimizde, hem de baskalarinda..
Birlikte yapilan meditasyonlarda,
bu titresimsel güç artar. ALFA dalgalarina yükselen her kisi, bu dalgayi
çevresine yaymaya baslar. Dolayisi ile, bulundugu mekan, ve etrafindaki
kisileri pozitif yönde etkiler..
Bu bir anlamda saf, kosulsuz sevginin paylasimidir. Hatta, SEVGI ÜRETMENIN
bir yoludur.
Biz, ÇARSAMBA GÜNLERI
burada bunu yapiyoruz. SEVGI üretiyoruz.
SEVGI, “KOSULSUZ SEVGI” ; SIFADIR !..
Bu, anlatilabilecek bir sey degildir. Ancak deneyimlenir. Meditasyon da
öyle !.. Bu bir gönül birligidir. Inanan kisilerin gönül birligi..
Hiçbir menfaat gütmeden, kosulsuz, salt deneyim..
Bu bir kurs veya tarikat
veya din degildir. GÖNÜL GÖZÜNÜ açma deneyimidir.
Huzur bulma, sevgi üretme, dolayisi ile sifalanmadir.
Deneyimler, bir ders anlayisi ile yapilmaz. Yani bir mürit-mürsit iliskisi
yoktur. Ilk katilan da, defalarca katilan da hem ögrenir hem de ögrenirken
ögretir.
Paylasilan bilgilerin tek ve mutlak dogrular olmadiginin açiklanmasi esastir
benim için. Her sey konusulur, paylasilir ama sonuçlar kisinin kendi zihinsel
süzgecinden geçerek o kisinin arti hanesine kaydolur veya olmaz !..
Çok önemli bir zaman
diliminde bulunuyoruz. Herkesin kendi açilimini dogrudan yasayabilecegi
bir zaman dilimi !.. Herkesin bu konuda birbirine saygi ile izin vermesi
gerekir.
Paylasilan bilgiyi veya deneyimi kabul etmeyen kisi, bir daha toplantiya
gelmeyebilir. Bu onun tercihidir. Yine de o, kalbimizde sevgi ile yerini
alir.
Iste sevgi böyle üretilir...
Benim gibi düsünmeyeni de severek, zor olani, aykiri olani da severek..
En kabul edilemeyeni bile severek. En azindan, gönülden sevgi göndererek...
Iste sevgi böyle üretilir...
Belki önceleri “MIS”
gibi yaparak !.. Bu, “MIS” gibiler, yakin bir gelecekte gerçek olur.
Çünkü, insan beyni böyle isler. Beyin hücreleri DOGRU-YANLIS bilmez. Onlarin
hedefi, düsündügümüz veya söyledigimiz gibi olmaktir.
Iste bunun için “POZITIF” düsünce bu kadar önemlidir. Olmakta ve yapmakta
zorlaniyorsaniz “MIS” gibi yapin. Bir müddet sonra “MIS” lar “GERÇEK”
olur !. “MIS” gibi yapamiyorsaniz ve bununla “DALGA !” geçiyorsaniz, biz
bu yola inananlar, sizleri çok seviyoruz ve sevgimizi size de yürekten,
bol bol gönderiyoruz.
Evren bir bumerang
gibidir. Ne gönderirsen “O” sana geri döner. Hatta misli ile döner..
Bunu herkes hayatinda bir çok kez denemistir. Ama, görebilmis midir onu
bilemem !.. Önemli olan, görmektir, görüp, bilis hanesine geçirebilmektir...
Iste, “ÇARSAMBA GÜNLERI”
bu anlayisa gönül vermis kisilerin, diledikleri Çarsamba geldikleri bir
“KOSULSUZ SEVGI” deneyim günüdür.
Sizde de böyle bir paylasim arzusu varsa, kapimiz ve gönlümüz sonuna kadar
açiktir.
Her “ÇARSAMBA” 13.00 dan itibaren toplanmaya basliyoruz Ürünlü Köyünde..
Bizi bulmak için köye geldiginizde, Âfet ya da Mimar Çelik’in evini sormaniz
yeterli..
Meditasyon öncesi
kisa nefes ve beden çalismalari yapiyoruz. Saat 14.00 de meditasyona basliyoruz.
Meditasyonu bu seanslara özel müzikler ve tema esliginde yapiyoruz. Isteyenler,
müzige sesleri ile eslik edebiliyorlar. Kullanilan isitsel düzenlemeler,
bedendeki çakra denen enerji sistemlerine göre özel ve bilinçli olarak
hazirlanmis çalismalar oldugundan, bedende ve sinir sisteminde rahatlama
sagliyor..
Her seyden önemlisi;
sevgiyi yakalamak, üretmek ve de paylasmak.. Sonra da hep birlikte evrenin
sonsuzlugunda, ihtiyaci olan her varliga zihinsel olarak göndermek !..
ULASIR MI ? INANIYORSANIZ ULASIR !..
Âfet ERENGEZGiN
224- 496 10 12
224- 496 10 68
224- 496 10 67 faks
Ürünlü Köyü BURSA
www.erengezgin.net
afet@erengezgin.net
|
Zihinsel enerji, bireysel ve toplumsal sağlık üzerine
sohbet ve uygulamaları içeren FORUM sayfası çok yakında
burada olacaktır.
|
|